Thursday, April 06, 2006

her bugun digerinin arkasindan bitiyor


bir seneyi gecti, otuz senedir bildigim tanidigim alistigim herseyi birakali...
vardigim tum deger yargilarinin darmadagin oldugu, hayatta belki de benzerini hicbir zaman yasamayacagim bir donemin sonlarina yavas yavas yaklasiyorum...
daha dun gibi, Istanbul'dan ayrilirken aglamamam lazim diyerek kendimi tutup, Paris'te yanimda dokuz isci ile nasil otele gidip, ertesi sabah onlari toparlayip Conakry'ye nasil inecegimin endisesi, ucaktan inerken "iste Afrika'dayim" demem ama burada olmayi anlamamis olmam, Conakry'de tasa topraga, medeniyetin uzakligina, elektrigin olmamasina, etraftaki insan cogunlugunun siyah olmasina bir bucuk ayda alisip, Bamako'ya geldigimde yollarda asfalt, etrafta beyaz insan, gecelerde ise isik olmasina sasirmam...
her gun bir digerinin arkasindan bitiyor burada da her nerede olursam olacagi gibi. belki gunde oniki saat, haftada alti gun calisiyor olmaktan dolayi daha hizli ve daha acisiz. acisiz, sosyal olarak belki yetisemedim diye endiselenmedigim aktiviteler, gidemedigim konserler veya konusmalar, gormek isteyip goremedigim sergiler olmadigi icin... hayat dunyanin her kosesinde yetisemedigim, yetisemeyecegim, istedigim ancak elde edemeyecegim donguleri icinde hizla ilerliyor ancak o hizi burada beni etkileyemiyor, cunku yakalayamiyor. burada belki de bildigim bircok donguden farkli, belki daha karisik bir hayat var ancak ait olamayacagim derecede de basit...
gelirken yanimda kirk kiloyu askin gercek bavulun yaninda, aklimda kiloda agir yukte hafif umit dolu baska bir bavul daha vardi. isten geri kalan tum vakitlerimde degerlendirmek uzere kendimi programladigim, aslinda belki de cogunlukla bu yuzden aliskanliklarimdan uzaklasmak istedigim, senelerdir ilgimi odaklamayi isteyip odaklayamadigima inandigim konular uzerinde calismak istedigim bavul... ne mi oldu? tabii ki olacagi gibi yerlerini baskalari aldi, dusuncelerimin icinden o konularin cikacagini hayal ederken kendimi de sasirtarak ben ciktim.
her insani ayakta tutan temel kurallar farklidir, beni ayakta tutan ise genellikle sanirim farkina varamadigim kaos oldu. cevremdeki yasamin, yakinimdakilerin ve kendimin kaosu, ama insan kendinin farkina varip veya zaman zaman icgudulerini dinleyip, kendini taban tabana zit durumlarda birakamali ki alistiginin otesinde kendisi ve cevresi ile ilgili baska durumlari gorebilsin...
neden mi? cunku her gun digerinin arkasindan bitiyor ve yarin bugun oluyor... yarinin ise ne getirdigini kimse bilmiyor...

No comments: