Wednesday, July 20, 2005

evet bu ülke fakir, pis, sıcak, kesinlikle üçüncü dünya ülkesi ama garip bir şekilde huzurlu...


insanların yaşam mücadelesi alıştığımız, evdeki yaşam mücadelelerinden çok farklı. kanalizasyon kenarında yaşıyor olmaları (yemek, uyumak, eşya yıkamak, yıkanmak, vs. ) hiçbirşeyi değiştirmiyor. sokakta yürürken yanınızdan geçen ile selamlaşmak garip değil, tek bir kelime yetiyor; ister Fransızca, ister İngilizce, ister Bambaraca olsun. Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde sokakta birine günaydın demeyi deneyin bakalım alacağınız surat ifadesi nasıl olacak... bunca yokluğa karşı hayata karşı garip bir bağlılıkları belki de kabullenmişlikleri var. 40 derece güneşin altında buldukları en ufak gölgede toz toprak olmasına aldırmadan uyumaları, etrafı sel götürürken yağan yağmurun altında duş almaları hala şaşkınlıkla baktığım durumlar ancak gariptir bu durumu bende kabullendim galiba... şaşırıyorum ama yadırgamıyorum...

1 comment:

Anonymous said...

Dostum,

Bu ulke garip garip olmasına ama, garipliği bence guzelliğinde. Ben pisliğin, fakirliğin, kokunun somut şeyler olduğunu ve bunları görmek için fazla bir çaba harcamammız gerektiğini çok iyi biliyorum. Ama en azından bizlerin geldikleri yerlerdeki riyakarlık, arkadan dolanmalar, yaşam içine işlemiş olan politiklik gibi anlamak için zaman ve çaba gerektiren ve anladıktan sonra da hayal krıklığı yaratan bir ortamda olmamaktan cok mutluyum. Bu da buradaki hayatin bana ne denli çekici geldiğini açıklar sanıyorum.

Yazılara Devam,

Aretti Bamako