Thursday, November 09, 2006

Bandiagara - Dogon County

"ansizin topraktan fırlarmiscasina cikip, ufuk goruntusunu buyuk bir sur gibi kesip, saplanir ovanin ciplak duzlugune yar. Avrupalilar istila etmeden once bolge genelindeki hicbir guc tarafindan ele gecirilemeyen, Dogon kabilesinin magara donemi hayati surdurdugu, hem dag hem de hisar kaya evleri."

diye tanimlamis yirminci yuzyil baslarinda, Fransiz gezginlerinde biri Badiagara yarini.

yerlisinin Bandiagara, gunumuz gezgininin ise Dogon eyaleti olarak bildigi, 200 km. lik yarin ustundeki platolara, dikey yuzeyine ve alt ovaya yayilmis olan, 10 ila 200 hane arasinda degisen Dogon kabilesi yerlesim bolgesi. ben sadece bu koylerden ikisini gorebildim. yarin ust platosunda, 13 ayri köyün kosullar nedeni ile ayni yerlesim bolgesine toplanmasi neticesi ile buyumus olan Sangha köyü ve artik yarin eteklerine kaymis olan ufak Banini köyü.

Dogon lar cok genel olarak; masklari, ahsap kapilari, rituel seremonileri, mudcloth denilen (pamuklu kumas uzerine indigo veya toprak rengi boyali) ortuleri/yaygilari ve Sirius takim yildizi ile olan alakalari ile bilinir.

ana gecim kaynaklari ise; gun boyunca agac golgesinde bekledikleri turistlere verdikleri rehberlik servisi, sattiklari hediyelik esyalar ve Fransiz bir etnograf tarafindan kurulmus olan ufacik baraj sayesinde yetistirebildikleri sogan.

koyler kendi iclerinde musluman, hristiyan ve animist haneleri olmak uzere ayriliyorlar. bolgenin sadece guneyindeki belli yerlerde yar yuzeyinde yasamin surduruldugu ufak koyler olmasina ragmen, yasam cok guc oldugu icin yerlesimler
ya yukaridaki platoya ya da asagidaki ovaya kaymis durumda. her köyün, soylari ile baglantili olduguna inandiklari hayvan seklinde bir totemi var ve bu yüzden totem hangi hayvan ise eti yenmiyor. genel totem ise tilki (haliyle tilki eti kesinlikle yenmiyor). buralara gelindiginde, en onemli sey orf ve adetler. adetleri kitaplardan ogrenmek cok zor oldugu icin, yaninizda bir rehber olmasi tavsiye ediliyor. mesela; koyun fotografini cekebilirsiniz ama insanlarinkini ancak para karsiligi ve izin verirlerse, uzatilan eli sikmamak gibi birsey mevzu bahis olamaz, lisani biraz biliyorsaniz kendiniz bilmiyorsaniz rehberinizin her gordugu kisi ile 5 ila 15 dakika arasi selamlasmasini yadirgamamalisiniz...

ufak bir anektod; beyaz muslumana alisik degiller. genel kabul gelen tum beyazlarin turist ve hristiyan oldugu uzerine. yardan asagi inmeye calisirken, rehber sasirak musluman oldugumu ve Bamako'da yasadigimi ogreniyor. kayaliklar sekilsiz inerken denge kaybi oldugu icin elini uzatiyor devamli, bir iki tuttuktan sonra daha fazla dengemi bozduguna inandigim icin tesekkur ediyorum, ben inebiliyorum diyorum. adam duruyor, aaa dogru demek Turklerde de bayanlar erkek eli tutmuyor diyor. anlamiyorum ilk once, arkasindan acikliyor, gecenlerde musluman bir Japon bayan geldi, erkek eli tutmazmis...

No comments: